14 Şubat 2016 Pazar

9 Şubat 2016 Salı


Çok yoruldummm... Hem de çok....Bazen beni anlayabilecek kimsenin olmayışını fark etmem ve kafamın içindekilerini bir türlü boşaltamayışım....kendi kendime haykırışlarım ve derin ifadesiz soluksuz sessiz bir çığlık... çığlık o kadar derin ki ruhumda mermi çekirdekleri açıyor ve bu yaralar, tamir etsem de kapanmayan sürekli kanamaktan usanmamış susmayan bir yaratık halini aldı...yüzüme çöken hüzün ve hüznün şekil almış yüzümdeki çizgileri...nefesimdeki belli belirsiz zayıf bir ton... sırtımdaki beklentilerin verdiği ağır bir beton kütle yığını altında yatan hareketsiz kalmış bedenim...

Ben....



4 Şubat 2016 Perşembe




WHO AM I?

Hayatımda en çok sorduğum sorulardan biri Ben Kimim? Gerçekten kimim? Hangi amaçla varım? O amacım çok mu yakındayım yoksa benden kilometrelerce uzakta mı? Derin bir boşluktayım... Bu boşluk her zaman içimde ve gitmiyor...Dolmuyor çünkü ruhumda bir şeyler eksik. Bazen sadece annem için nefes aldığımı düşünüyorum. O bu dünyada gözümü kapatıp tüm bedenimi ona bırakabileceğim ilk ve tek insan. O dünyaya getirdi ve sonrasında da dünyaya temiz bakmamı sağlayacak bir sayfa sundu. Yalnızca bilmediği şey benim ondan iyi bir insan bulamayacağımdı. Dış dünyaya kapandım ve en azından onunla evin içinde olmak güven veriyor. Peki ben kimim? Sadece onun dünyaya getirdiği özel bir varlık mı yoksa sıradan insanlardan sadece biri mi?

Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar gerçek arkadaşlarım var aslında. Hayatımda tanıyabileceğim en iki yüzlü insanı geçen yıl tanıdım. Bu kız insanların içinde her zaman iyilik arayan ve onlara güler yüzlü yaklaşmamı sağlayan karakterimi buza çevirdi. Ben 22 yıllık hayatım boyunca bu kadar sinsi, menfaatçi, iki yüzlü bir varlık tanımamıştım. Küçükken hep şöyle derdim:

İnsanlar ne kadar kötü olabilir?

Sonra hep kırılgan yapımı ve ruhumu kıracak, insanlar tanımaya başladım. Bu kızlar ortaokulda başladı, lise de de varlardı. Üniversitede insanlara güveneyim dediğim anda yine insanların en pisliğini tanıdım. Belki bu hayatta daha çok pislik insanlarla karşılaşacağım ve halen şu soruyu sormaya devem edeceğim: İnsanlar ne kadar kötü olabilir?

Kendimi ailem ve birkaç arkadaşım dışında dış dünyadan soyutladım. Hiçbir zaman sosyal hesapları çok kullanan insanlardan olmadım. Hiçbir zaman telefonla yaşayan ve onunla vakit öldüren insanlardan da olmadım. Genelde evden dışarı çıkmam. Bu davranış yapım çoğu insanı şaşırtıyor ama ben böyle daha huzurlu olabileceğime karar verdim. 

Sadece sorun olan bir saat mutluyken aniden yüzüme çöken hüzün ve ben neden halen bu dünyadayım, mutlu olmayı hak ettim mi, çok mu şey istiyorum acaba bir yerlerde beni anlayabilecek kendim dışında biri var mı yoksa kendim dışında birini aramam boşa kürek çekmem gibi bir şey mi sonuçta kendimi kendimden başka anlayabilecek bir insan bulmam boş bir hayal olabilir.
Çocukken gökyüzünü sarıya yeşile boyadığında hani yanına gelip dur gökyüzü bu renk olur mu diyen öğretmenime rağmen hayal kurmaktan asla vazgeçmeyen ben. Kafamın içindeki dünyada mutlu olup bir saat sonra mutsuz olan yine ben, gelecek kaygısı, beklentiler...Belki de her zaman kendim dışındakilerin beklentileri yüzünden kendimi uzun süre görmezden gelip derinlerde tuttuğumun umutlarımı bastırmanın verdiği derin hüzün ve acının ruhumu iyice kemiriyor oluşu...Bazen daha dur daha hayatta çok mahlukat tanıyacaksın belki bu insan senin olgunlaşmana katkı sağlayacak Sinem deyişim. Evet, çok insan tanımadım ama tanıdıklarım insanların en kötülerinden sadece bazılarıydı. Onların verdikleri zarar benim güçlü aynı zamanda tetikte bir insan olarak yeniden doğmamı sağladı. Bu kadar kötü bir insan bile beni yıkamadı ama daha kötüleri de olacak ve yeniden bir kelebeğin yeniden doğuşu gibi yenilenip farklı bir insan olacağım. Üniversitenin başlangıcından sonuna doğru çok değiştim, güvenmemeyi öğrendim, menfaatçi, iki yüzlü insanların güler yüzünün maskeden başka bir şey olmadığını, maske kırılınca içindeki şeytanı nasıl görmem gerektiğini en önemlisi de bundan sonra hayatıma zor girecek insanları gözlemem gerektiğini öğrendim. Bu insanları tesadüfen tanımadım bu insanlar PDR bölümünü okuyan gelecekteki eğitimci insanlar ve aslında çocuklara yarardan çok zarar getirecek insanlar. Ama onları tanımak beni daha büyüttü her insanı bir tutmamam gerektiğini, ilerleyen yaşamımda da yeni insanlar tanıyıp yeni bir ben oluşacak....

Ve ben büyümeye devam edeceğim. Ben kimim? sorusu yıllardır hayatımda belki de bu soru hayatımda işleri zorlaştırdığı kadar belki de yarar da sağlıyordur....NE DERSİN?